Bir kadın, 2009 yılında evinde tüfekle vurularak öldürüldü. Olayla ilgili olarak yargılanan şüpheli, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesiyle beraat etmişti. 15 yıl sonra şüpheli yeniden gözaltına alındı ve olay günü maktulün evinde olduğunu, cinayete şahit olduğunu itiraf etti. Ancak savcılığın yeniden yargılama talebi, “zanlının samimi itirafının gerekliliği” gerekçesiyle reddedildi.
Esrarengiz Cinayet ve Beraat Kararı
Batı Anadolu'da bulunan X kasabasının Y köyünde yaşayan 34 yaşında evli ve iki çocuk annesi Ayşe Yılmaz, 27 Şubat 2009 tarihinde evinde ölü bulundu. Ayşe Yılmaz'ın akrabası olan Zeki Demir, cinayetten şüpheli olarak tutuklandı. Demir, “tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasıyla yargılandı ancak yaklaşık 5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. 2010 yılında, yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle beraat etti. Bu karar, 2012 yılında Yargıtay tarafından da onandı. Ailenin acısı ve adalet arayışı ise 15 yıl boyunca devam etti. Olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, cinayetin gizemi çözülememiş, faili meçhul kalmıştı. Soruşturma dosyası, adli sürecin kapsamlı bir şekilde ele alınmasını ve yeniden incelenmesini gerektirecek şekilde gelişmişti.
Yeni İddia ve Yeniden Yargılama Talebi
Bu yıl Haziran ayında, Polis ekipleri yeniden soruşturma başlattı ve 8 şüpheli gözaltına alındı. Bunlardan biri, daha önce beraat eden Zeki Demir'di. Demir, ifadesinde maktulün evinde bulunduğunu ve cinayete şahit olduğunu söyledi. Demir'in iddiasına göre, cinayeti M.K. isimli bir kişi işledi. Ancak Polis incelemeleri, M.K.'nin olay yerinde bulunmadığını tespit etti. Bu çelişkili durum, soruşturmanın karmaşıklığını daha da artırdı. Cumhuriyet Savcılığı, yeni delillerin ışığında yeniden yargılama talebinde bulundu. Ancak mahkeme, Demir'in itirafının samimi olmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetti. Olayla ilgili deliller yeniden incelendiğinde, Demir'in kadınlara karşı zaafının ve ahlaksız davranışlarının olduğu, eşini ve çocuğunu doğru ifade vermemeleri konusunda tehdit ettiği tespit edildi. Ayrıca, maktulü öldürmekle ilgili çevresine konuştuğu da anlaşıldı.
Adalet Arayışı ve Hukuki Mücadele
Cumhuriyet Savcılığı'nın yeniden yargılama talebi reddedilince, Yılmaz ailesinin avukatı Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Ancak bu başvuru da reddedildi. Ailenin avukatı, çelişkili ifadeler veren ve 15 yıl sonra olayı anlatan şüphelinin samimi bir itirafta bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savundu. Olayda, Bilecik'teki Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Müdürlüğü'nün çabaları dikkat çekerken, soruşturmanın yürütülmesi ve delillerin toplanması sürecinde yaşanan eksiklikler de tartışma konusu oldu. Bu nedenle, aile hukuki mücadeleye devam edeceğini açıkladı. Yargıtay'ın kararının ardından dava sürecinin yeniden başlatılmasına ilişkin hukuki yolların değerlendirilmesi, hem adalet arayışını hem de Ceza Dairesi uygulamalarını ilgilendiren önemli bir hukuk meselesi haline geldi. Söğüt bölgesindeki Polis ekiplerinin titiz çalışması ve elde edilen deliller, davanın gidişatında önemli bir rol oynadı. Ailenin umudu, 15 yıldır çözülemeyen cinayetin aydınlatılması ve gerçek faillerin cezalandırılmasıdır.